Cumhuriyetçi, Kemalist Nihat Genç’i kaybettik. Anti-emperyalist çizgisini bir gün bile bozmadan, bu cennet toprakların tam bağımsızlığı için mücadele verdi. Parayla, tehditle, baskıyla yolundan çeviremedikleri için onu yok saymaya, susturmaya ve yasaklamaya kalktılar. Ama o pes etmedi. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla, içinden geçenleri milyonlara anlatmaya başladı.
Vatanı satanlara ağız dolusu küfürler ettiği için hakkında davalar açtılar. Cezalarla sindirmeye çalıştılar. O ise daha çok sivriltti dilini. Çünkü onun öfkesi kişisel değil, bir isyandı. Bu topraklardan emperyalizmi silmeye yemin etmişti. Onun başlattığı bu haykırışa yüzbinlerce genç Kemalist kulak verdi. Çünkü bu ülkenin vicdanı hâlâ sağır değildi ve bunu başaracak asil kan damalarımızda mevcuttu.
Nihat Genç, her şeyin paraya tahvil edildiği bir çağda fikir için kavga eden son büyük seslerden biriydi. O, alkış almak için değil, uyandırmak için yazdı. Hakaret etmedi; hakikati en ağır kelimelerle yüzlerine çarptı. Çünkü bu ülkede yumuşak konuşanlar duyulmadı. Onun gür sesi, susturulan milyonların haykırışıydı.
O artık aramızda olmayabilir, ama cümleleri hâlâ kulaklarımızda. Geride bıraktığı her yazı, her video, her konuşma; mücadele eden zihinler için pusula olacak. Nihat Genç bir fikir adamıydı. Ve bu topraklarda fikir adamları ölmez. Son nefesini verirken bile “cumhuriyete sahip çıkın” diyerek mücadelesini sürdürdü.
Pazar günü belki cenazesi sessiz geçecek ama onun fikirleri, bu ülkenin gençlerinin zihninde çınlamaya devam edecek. Onu susturmak isteyenler başaramadı. Ve bilsinler ki bundan sonra da başaramayacaklar.
BERK ŞİMŞEK
04.07.2025